Beşiktaş Tarihi

1902 sonbaharında Beşiktaş Serencebey Mahallesi'nde, o zamanın Medine Muhafızı olan Osman Paşa'nın konağının bahçesinde, 22 kişilik genç grup, haftanın bazı günlerinde toplanıp jimnastik hareketleri yapmaktaydı. Başta Osman Paşa'nın oğulları Mehmet Şamil ve Hüseyin Bereket ile mahellenin gençlerinden Ahmet Fetgeri, Mehmet Ali Fetgeri, Nazımnazif, Cemil Feti ve Şevket Beyler’in aralarında bulunduğu gençlerin ilk ilgilendikleri spor branşları, özellikle barfiks, paralel, güreş, halter, aletli ve aletsiz jimnastikti. O sıralarda siyasi hareketler dolayısıyla her türlü toplanmadan ürkerek hafiyeler dolaştıran 2. Abdülhamit'in adamları Serencebey'deki bu toplanmaları haber alınca, spor yapan gençler bir baskınla karakola götürüldü. Bu sporcu gençlerin bir kısmının saray erkanına yakın olması, ayrıca o dönemlerde kötü gözle bakılan futbol oynamadıkları ve sadece beden hareketleri yaptıklarını belirtmeleriyle gergin durum yumuşadı. Hatta saray çevresinden Şeyhzade Abdülhalim bu sporcuları destekledi ve sık sık antrenmanları seyretmeye başladı. Ünlü boksör ve güreşçi Kenan Bey de antrenmanlara gelerek güreş ve boks hareketleri göstermeye başladı.
1903 Mart'ında ise özel bir izinle Bereket Jimnastik Kulübü kuruldu. 1908'de
Meşrutiyet'in ilanıyla sportif hareketler biraz daha serbestlik kazandı. 31 Mart 1909'daki siyasi olaylardan sonra Edirne'de bulunan Fuat Balkan ve Mazhar Kazancı, Hareket Ordusu ile İstanbul'a geldi. Siyasi olaylar yatıştıktan sonra iyi bir eskrim hocası olan Fuat Balkan ile başta güreş ve halter sporlarını yapan Mazhar Kazancı, Serencebey'de jimnastik yapan gençleri bularak birlikte spor yapma fikrini kabul ettirdi. Fuat Balkan, Ihlamur'daki evinin altındaki yeri, kulüp merkezi yaptı ve Bereket Jimnastik Kulübü'nün adı Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü olarak değiştirildi. Böylece jimnastik, güreş, boks, eskrim ve atletizmin ön planda tutulduğu güçlü bir spor kulübü meydana geldi. Fuat Bey'in arkadaşları Refik ve Şerafettin Beyler de iyi birer eskrimciydi.

Bu arada Beyoğlu Mutasarrıfı Muhittin Bey'in teşvikiyle Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü, 13 Ocak 1910 tarihinde tescil edilen ilk Türk spor kulübü oldu. Semtin gençlerinin bu spor kulübüne ilgisi büyüdü ve spor yapan üyelerin sayısı bir anda 150'ye yükseldi. Kulübün merkezi de Ihlamur'dan Akaretler'de 49 numaralı binaya taşındı. Bir süre sonra bu bina da küçük gelince, yine Akaretler'de 84 numaralı binaya geçildi. Bu binanın arkasındaki bahçe de bir spor sahası haline getirildi.



RENKLER VE ROZETLER

Yıllardır Beşiktaş’ın ilk renklerinin kırmızı-beyaz olduğu, Balkan Savaşı'nın kaybedilmesinin ardından siyah-beyaz olarak değiştirildiği söylenir. Beşiktaş tarihi ile ilgili bir çok kaynak böyle yazmaktadır. Ancak 100. yıl belgeselinin hazırlanması sırasında yapılan ayrıntılı araştırmalarda, kırmızı rengin kullanılmadığı, renklerimizin her zaman siyah-beyaz olduğu yönündeki belgeler ağırlık göstermiştir. Beşiktaş 100. Yıl Belgeseli yapımcısı Tuğrul Yenidoğan, yaptığı araştırmalar sonucunda bu tartışmalara noktayı koymuştur: Osman Paşa Konağı’nda başlangıçta ferdi sporlar yapıldığından herhangi bir forma rengine gereksinim duyulmadı. Ancak sporcuların sayısı her geçen gün yeni katılımlarla artmaya devam edince, eğitimini Fransız mektebinde tamamlamış Mehmet Şamil Bey kurucular heyetini topladı. Okul günlerinde kullandığı, okulunun renklerini taşıyan rozeti yakasından çıkardı ve gösterdi: “Bizler de tıpkı bu rozet gibi bir rozet yaptırmalı ve Kulübümüz’de spora devam eden her azayı bu rozeti taşımaya mecbur tutmalıyız” dedi. Toplantıya katılanlar Mehmet Şamil Bey’in teklifini heyecanla kabul ettiler. Toplantının sonunda rozette yer alacak kulüp renkleri de kararlaştırıldı. Tabiatın bütünüyle birbirine zıt iki ana rengi kulüp renkleri olarak seçildi: Siyah ve Beyaz...Beşiktaş’ın ilk rozetinin yapıldığı tarih, Fransız mektebindeki rozetlerden esinlenerek miladi yıl olarak “1906” yazıldı. Üstte Arap harfleriyle “Beşiktaş” yazarken, sağda “J”, solda “K” harfleri yer aldı. Rozetin arka yüzünde “Konstantinopolis”te yapıldığı yazılıdır ve iç tarafında rozeti yapan ustanın mührü yer almaktadır. Rozetteki armada yer alan yıldızın 6 köşeli olduğu dikkat çekmektedir. 2. Meşrutiyet’e kadar (1908) bu 6 köşeli yıldız kullanılmıştır. Bu rozet, İskender Yakak tarafından Onursal Başkanımız Süleyman Seba’ya hediye edilmiştir.


SAVAŞ YILLARI

Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle sağ kalan sporcular semte ve Kulübe dönmeye başladı. Futbol Şubesi'nin kurucusu Şeref Bey de Romanya cephesinden geri döndü. İstanbul'da düşman işgalinin olduğu yıllarda çeşitli sıkıntılar çekildi. Daha önce bir kilisenin binasına taşınan kulüp malzemelerinin bir kısmı Rumlar'ın elinde yağma olmaktan kurtarılıp, Akaretler'de başka bir binaya nakledildi. Bir taraftan düşmanla yapılan Milli Mücadele'ye yardım edildi. Diğer taraftan da futbol takımı Şeref Bey tarafından tekrar güçlü hale getirildi.
(Fotoğraf: Fuat Balkan (uzun boylu) ve büyük kardeşi Fethi Balkan Paşa askeri üniforma ile...)
 

ATATÜRK ve BEŞİKTAŞ

Ulu Önderimiz Atatürk, Kulübümüz’ün kurulmasından büyük mutluluk duymuş ve kurtuluşu sağlayacak ilk gizli teşkilatlanmayı Beşiktaşlı sporculara vermiştir. Mustafa Kemal Atatürk, Erkan-ı Harbiye’nin 3. sınıfına gelmişti. Bazen sabahlara kadar uyumuyor, hürriyet ve istibdadı düşünüyordu. Bu arada mektebini bitirdikten sonra kurmayı düşündüğü Vatan ve Hürriyet Cemiyeti yavaş yavaş kafasında şekilleniyor, mezun olacak arkadaşlarını bu doğrultuda hazırlıyordu. İşte tam bu günlerde bir haber aldı. Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü (1903) kurulmuştu. Subay ve Saray’a yakın kişilerden oluşan bu kuruluş, Mustafa Kemal’in ilgisini iyice çekti. Nasıl olmuştu da Yıldız Sarayı’na 100 metre mesafedeki Osman Paşa Konağı’nda gençler biraraya gelmiş; Saray hafiyelerinin gözlerinin önünde sportif faaliyetlerine girişmişlerdi? Mustafa Kemal’i o günlerde sportif çalışmalardan çok, Saray’a karşı oluşturdukları fikirler ilgilendiriyordu. Mustafa Kemal, kurucularının Zabit, yaptıkları sporların güreş, eskrim, gülle, aletli jimnastik, boks, halter, barfiks olmasından dolayı da Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü ile ilgilenmişti. Fakat O’nu daha çok ilgilendiren, bu gençlerin istibdadı yenerek biraraya gelmeleriydi. Atatürk’ün bu şekilde Beşiktaş Bereket Jimnastik Kulübü’ne bağlılığı arttı. Öyle ki, Mustafa Kemal Atatürk, katıldığı bir İttihati Terakki toplantısında şu tenkitlerde bulunuyordu: “Beşiktaş Osmanlı Terbiye-i Bedeniye kadar olamadınız. Programınız ve lideriniz yok.” 1914 ile 1920 yılları arasında Akaretler/Spor Caddesi'nde Beşiktaş Jimnastik Kulübü'ne komşu olan Atatürk, görevi gereği sık sık İstanbul dışına çıktığı günlerde, birlikte oturduğu annesiyle kız kardeşinin Siyah-Beyazlı sporcu ve idarecilere emanet ederdi. Taraftarlar arasında asker kökenli olmanın getirdiği sevgi ve saygıyla pekişen bağlılık, Ulu Önder'in kurtuluşu sağlayacak ilk gizli teşkilatlanmayı Beşiktaşlı sporculara verdiği belgelerle sabittir. Atatürk’ün Akaretler Yokuşu üzerinde oturduğu 76 nolu binanın dış kapısı yanındaki Mermer Kitabe'de şu satırlar yer almaktadır: "Atatürk, 1.Dünya Savaşı'ndan düşmana karşı İstanbul'u koruyup kurtaran, Çanakkale Müdafihi Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal Paşa iken bu evde kiracı olarak kalmıştır." Mustafa Kemal Atatürk; Yıldırım Orduları Grup Kumandanlığı görevine başlamadan önce 1916'nın ilk günlerinde Akaretler'deki evinin arka kapısından Beşiktaş Jimnastik Kulübü idman sahasına inmiş (şimdiki Plazalar'ın bulunduğu alan), Ahmet Fetgeri ile Fuat Balkan Beyler'i yanına çağırıp, kendileriyle şu konuşmayı yapmıştır: "Efendiler; sizlerin ve sporcularınızın ciddi çalışmalarını, çeviklik ve maharetlerini uzun zamandan beri büyük bir zevkle, dikkatle izliyorum. Spordan yoksun bir gençlik nasıl ki vatan müdafası sırasında etkili olamıyorsa, insan denen varlığın kafa yapısı da ne derece tekamül ederse etsin, bedeni ikişafı noksan ve yetersiz olursa o vücut o kafayı ileriye götüremez, taşıyamaz. Bugün bünyenizde toplayıp, ilmi metodlarla yetiştirmeye çalıştığınız bu gençler, tam anlamda bedenen ve fikren geliştikleri zaman vatan müdafaasında ilmi sahalarda olduğu gibi spor alanlarında da Avrupalı hasımlarına Türk'ün ölmez gücünü ispat edeceklerdir. Sizi candan kutlar, başarılarınızı her zaman duymak isterim

KURUCULARIMIZ

Ahmet Fetgeri (Aşeni), Mehmet Ali Fetgeri (Aşeni), Osman Paşazade Mehmet Şamil (Osmanoğlu), Hüseyin Bereket, Kadızade Nazım Nazif (Ander) ve 20’ye yakın genç Beşiktaş'ın ilk kurucularıdır. Kurucuların ortak özellikleri Kafkas kökenli olmalarıdır. Ahmet ve Mehmet Ali Fetgeri kardeşler, Gürcistan tahtına kadar yükselmiş, Batum civarından göç etmiş bir soydan gelmektedirler. Mehmet Şamil ve Hüseyin Bereket, Dağıstan aslanı Şeyh Şamil’in soyundan gelmektedirler

 
BAŞARILARIMIZ ve KUPALAR

1923-1924 İST.LİGİ ŞAMPİYONU
1933-1934 İST.LİGİ ŞAMPİYONU
1934 TÜRKİYE FUTBOL ŞAMPİYONU
1934-1935 İSTANBUL SİD ŞAMPİYONU
1937-1938 TEYYARE KUPASI ŞAMPİYONU
1938-1939 İST.LİGİ ŞAMPİYONU
1939-1940 İST.LİGİ ŞAMPİYONU
1940-1941 İST.LİGİ ŞAMPİYONU
1940-1941 MİLLİ KÜME (Türkiye Ligi Şamp.)
1941-1942 İST.LİGİ ŞAMPİYONU
1942-1943 İST.LİGİ ŞAMPİYONU
1943 İSTANBUL KUPASI ŞAMPİYONU
1943 İZMİR FUAR KUPASI ŞAMPİYONU
1943-1944 MİLLİ KÜME (Türkiye Ligi Şamp.)
1944 BAŞBAKANLIK KUPASI ŞAMPİYONU
1944-1945 İST.LİGİ ŞAMPİYONU
1945 İSTANBUL KUPASI ŞAMPİYONU
1945-1946 İST.LİGİ ŞAMPİYONU (8 Yılda 7 kez.)
1946-1947 MİLLİ KÜME (Türkiye Ligi Şamp.)
1947 BAŞBAKANLIK KUPASI ŞAMPİYONU
1949-1950 İST.LİGİ ŞAMPİYONU
1950-1951 İST.PROF.LİGİ ŞAMPİYONU (ilk)
1951 TÜRKİYE FUTBOL ŞAMPİYONU
1951-1952 İST.PROF.LİGİ ŞAMPİYONU
1952-1953 İST.PROF.LİGİ ŞAMPİYONU
1956-1957 TÜRKIYE LİGİ (Fed.Kupası) ŞAMPİYONU
1957-1958 TÜRKİYE LİGİ (Fed.Kupası) ŞAMPİYONU
1959-1960 TÜRKIYE LİGİ ŞAMPİYONU

(Mahalli ligler dikkate alınmadan doğrudan doğruya)

1965-1966 SPOR TOTO KUPASI ŞAMPİYONU
1965 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1965-1966 TÜRKİYE LİGİ ŞAMPİYONU
1966 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1966-1967 TÜRKİYE LİGİ ŞAMPİYONU
1967 CUMHURBAŞKANLIĞI KUPASI ŞAMPİYONU
1968 SPOR TOTO KUPASI ŞAMPİYONU
1969-1970 SPOR TOTO KUPASI ŞAMPİYONU
1971-1972 SPOR TOTO KUPASI ŞAMPİYONU
1971 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1972 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1974 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1974 BAŞBAKANLIK KUPASI ŞAMPİYONU
1974 CUMHURBAŞKANLIĞI KUPASI ŞAMPİYONU
1974-1975 TÜRKİYE KUPASI ŞAMPİYONU
1977 BAŞBAKANLIK KUPASI ŞAMPİYONU
1981-1982 TÜRKİYE LİGİ ŞAMPİYONU
1984 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1984-1985 AMATÖR İST.LİGİ ŞAMPİYONU
1985 TÜRKİYE AMATÖR FUTBOL ŞAMPİYONU
1985 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1985-1986 TÜRKİYE LİGİ ŞAMPİYONU
1986 CUMHURBAŞKANLIĞI KUPASI ŞAMPİYONU
1988 TÜRKİYE AMATÖR FUTBOL ŞAMPİYONU
1988 BAŞBAKANLIK KUPASI ŞAMPİYONU
1988 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1989 TÜRKİYE KUPASI ŞAMPİYONU (Fed.Kupasi)
1989 CUMHURBAŞKANLIĞI KUPASI ŞAMPİYONU
1989-1990 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1989-1990 TÜRKİYE LİGİ ŞAMPİYONU
1990 TÜRKİYE KUPASI ŞAMPİYONU (Fed.Kupası)
1990-1991 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1990-1991 TÜRKİYE LİGİ ŞAMPİYONU
1991-1992 TÜRKİYE LİGİ ŞAMPİYONU (ilk namağlup)
1991-1992 CUMHURBAŞKANLIĞI KUPASI ŞAMPİYONU
1993 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1993-1994 TÜRKIYE KUPASI ŞAMPİYONU
1994 CUMHURBAŞKANLIĞI KUPASI ŞAMPİYONU
1994-1995 TÜRKİYE LİGİ ŞAMPİYONU
1996 TSYD KUPASI ŞAMPİYONU
1997 BAŞBAKANLIK KUPASI ŞAMPİYONU
1998 TÜRKİYE KUPASI ŞAMPİYONU
1998 CUMHURBAŞKANLIĞI KUPASI ŞAMPİYONU
2000 ATATÜRK KUPASI ŞAMPİYONU
2002-2003 TÜRKİYE LİGİ ŞAMPİYONLUĞU
2005-2006 TÜRKİYE KUPASI
2006-2007 TÜRKİYE SÜPER KUPASI
2006-2007 TÜRKİYE KUPASI
Bugün 1 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı!
Yağmurlu bir günde görmüştüm seni üstünde çubuklu formalar vardı bir anda vuruldum aşık oldum ben hayatın anlamı "SİYAH & BEYAZ"dı
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol